"Üçüncü hikayem ölüm hakkında. Ben 17 yaşındayken, şuna benzer bir cümle okudum: "yaşadığımız her günün son gününüz olduğunu düşünerek yaşarsanız bir gün kesinlikle haklı olacaksınız" Bu cümle benim üzerimde büyük bir etki yarattı ve o zamandan bu yana geçen 33 yıl içinde, ben her sabah aynaya bakıp kendime sordum: "bugün hayatımın son günü olsaydı, bugün yapacaklarımı yapmak ister miydim? " Ve cevap arka arkaya çok fazla gün için "hayır" olduğunda, ben bir şeyleri değiştirmem gerektiğini biliyorum."
Yukarıda içerisinden alıntı yaptığım konuşma 12 Haziran 2005 tarihinde yapıldı. Yer Stanford Üniversitesi. Konuşmayı dinleyenler yeni mezunlar, hayatta yeni yaratımlar ve başarılara aday olan genç insanlar. Konuşmayı yapan 5 Ekim 2011 tarihinde son yolculuğuna çıkan Steve Jobs. Konuşmanın yapıldığı tarih kişisel tercihlerim sonucu Microsoft'daki kariyerimi bırakıp kendi işimi kurmaya karar verişimden tam bir yıl 10 gün sonra. MSN dünya başkan yardımcısının gerekçemi anlamak için sorduğu soruya verdiğim cevap. Bir haftadır her sabah artık işe gelmek istemeden kalkıyorum, benden size bir fayda gelmesi zor. Artık kendim birşeyler yapmaya karar verdim. Bir çok yakın arkadaşım, bu tercihimi anlamak konusunda çok zorluk yaşadı ve anlamadı. Birde iş kurmanın verdiği başarısız olma olasılıklarını da üstüne eklediğimizde, arkadaşlarımın beim için üzüldüğünü ve başarısız olacağıma emin olduğunuda itiraf etmeliyim. Hatta onların neredeyse emin olduğu şey gerçekleşiyor ve az daha iflas ediyorduk ilk yılın sonunda. Bu da bir gerçek. Ancak beni anlayan destek tam bir yıl sonra Steve Jobs'dan geldi. Ve birebir benim mantıksal kurguma paralel bir biçimde... Arka arkaya bir kaç sabah yaşayacak olduğunuz güne isteksizlikle yaklaşıyorsanız değişim vakti gelmiştir. Olmazları oldurdu. iPad, iPhone, iPod hep onun eserleri. Müzik endüstrisinin yapısını iPod ile değiştirdi. Batan gazeteciliğin iş modelinini iPad ile kurtardı. Tüm insanları anlık birbirleri ile zengin bir şekilde haberleşebilir hale getirdi. Dünya o olmasaydı daha renksiz olurdu. Ve yine 12. Haziran.2005 konuşması... Hayatınızdaki noktaları (olayları, başınıza gelenleri) ileriye bakıp bağlayamazsınız (anlamlandıramazsınız), ancak geriye baktığınızda anlam ifade eder ve birbirine bağlanır noktalar. Birşeye kadere, karmaya, içinizdeki hisse ama birşeye inanmalısınız. Bu yaklaşım beni hiç yarı yolda bırakmadı. Ve Steve şöyle noktalıyor. Sevdiğiniz işi bulun ve mutlaka onu yapın. AÇ KALIN, BUDALA KALIN. Biz şirketlerimizde nasıl bir kültür yarattık. Sevdikleri işi buldular mı? Tükenmek bilmeyen bir açlık ile kemirilen kendini yenileme ve yenilenme aşkları içlerinde yanıp tutşuyor mu? Her düzey yöneticimiz yaratıcılığı destekleyen bir ortam yarattı mı, "budalaca" fikirleri bile dinlemeye ve duymaya vakitleri var mı? Son söz: Bütün düşler gerçek olur, onların peşinden koşma cesaretin varsa. Walt Disney
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
TECH - KITETech, kite and anything in between. Archive
February 2020
|